Mimarlar, restorasyon adı altında Saraçoğlu’nun değerlerinin yok edilmesini yargıya taşıdı

Mimarlar, Saraçoğlu'nda bilim dışı restorasyon uygulamalarında  görevi kötüye kullanan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu

Mimarlar Odası Ankara Şubesi davalara rağmen restorasyon adı altında yapılan ve Saraçoğlu Mahallesi’nin özgün değerlerini yok eden inşai çalışmaların durdurulması için mücadeleyi sürdürüyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, alandaki inşai faaliyetlerde;  bina girişlere beton dökülerek yükseltildiğini, içeride, zemin döşemelerin değiştirildiğini, tescilli bina kapısının kaldırılıp yerine çelik kapının takıldığını ve özgün malzemenin bozulduğunu tespit etmişti.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 2863 sayılı Kanuna muhalefet ve görevi kötüye kullanma ve görevi ihmal suçu işleyen Çevre Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara 1 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu üyeleri, Emlak GYO A.Ş. yetkilileri, Güryapı Restorasyon Taah. Ve Tic. A.Ş yetkilileri, ASL Mühendislik San. Tic. Ltd. Şti, MC İklimlendirme İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd. Şti ve Oğuz Özsoy Mühendislik hakkında, kamu davası açılması talebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, ‘’Saraçoğlu’nda akıllara ziyan bir şekilde restorasyon adı  altında inşai faaliyette bulunan ve Saraçoğlu’nu yok etmeye çalışanlar yargı önünde hesap verecek. Sorumluluğu bulunan tüm kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bir çivi dahi çakılamayacak olan alanda  kepçelerle inşai çalışmalar yapılması, çelik kapılar takılması ve özgün malzemenin yok edilmesi restorasyon bilimine ve 2863 sayılı koruma kanuna aykırıdır. Saraçoğlu Mahallesinde kültür ve restorasyon bilimine aykırı katliam durdurulmalıdır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak bu katliamın durdurulması için yerel yönetimlere de çağrı yapıyoruz’’ dedi.

Saraçoğlu Mahallesi’ne  telafisi olmayan zararlar verilmektedir

Candan, yaşanan süreci şöyle özetledi:

‘’ Saraçoğlu’na telafisi olmayan zararlar verilmektedir.  Saraçoğlu Mahallesi’nin ağaçları, yapıları ve alanın tamamı tescilli kültür varlığıdır. Sadece Ankara için değil ülkemiz için dünya için kültür mirası niteliği taşıyan bu alanda; idarelerce riskli alan kararları verilerek önce tamamen yıkılmak istenmiş, yargı tarafından kararlar iptal edilince kamu lojmanı olarak kullanılan mahalle tamamen tahliye edilmiş, tahliye ardından kamu kullanımı tahsisleri kaldırılmış ve rant alanı yaratmak üzere de bir dizi idari işlem tesis edilmiştir. İmar planı yapılmış, yargı tarafından iptal edilmiş, iptal edilen imar planı yeniden onaylanmış ve imar uygulaması ve restorasyon proje onay kararları alınmıştır. Davalarımıza rağmen alanda inşai faaliyetler durmamıştır. 12 Ekim tarihinde gerçekleştirdiğimiz yerinde incelemede binalarıyla, ağaçlarıyla tescilli kültür varlığı ve kentsel sit alanı olan Saraçoğlu Mahallesi’nde, ağaçların  kepçelerle devrildiğini, ağaç kesimi ve tahribatını tespit ettik.  Bugün gelinen noktada ise Saraçoğlu Mahallesi’ndeki  restorasyon adı altındaki inşai faaliyetlerde; iki binada girişlere beton dökülerek yükseltildiği, içeride, zemin döşemelerin değiştirildiği , tescilli bina kapısının kaldırılıp yerine çelik kapının takıldığı, özgün malzemenin bozulduğu tespit edilmiştir. 2863 Sayılı Kanun ve ilke kararları doğrultusunda yapılması gereken restorasyon uygulaması Kanuna ve 666 sayılı ilke kararına aykırı bir şekilde sanki yapılar tescilli değil gibi davranılarak telafisi mümkün olmayan zararlara neden olan uygulayan ve uygulatan tüm yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunduk. Restorasyonun nasıl uygulanacağı 666 sayılı ilke kararında açıkça ifade edilmiştir. Restorasyon projeleri ‘Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon - Proje Hazırlama Esasları’na göre hazırlanmak zorundadır. Ancak Saraçoğlu Mahallesine ilişkin hazırlanan projelerin bu esaslar ve ilke kararı dikkate alınmadan eksik ve hatalı bir şekilde hazırlandığı daha da vahimi Koruma Kurulunca bu şekilde onaylandığı ortadadır.. Hiç bir tescilli yapıda kapının çelik kapı ile değiştirilmesi yahut beton dökülmesi yahut döşemelerin o malzeme ile değiştirilmesi mümkün değildir. Bu projelere onay veren Koruma Kurulu üyelerinin cezai sorumlulukları vardır.. Saraçoğlu Mahallesinde şu anda uygulanan inşai müdahalelerin tarihi bir kaleye pimapen takılmasından bir farkı bulunmamaktadır’’

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Basın Birimi