Cumhuriyet’in Kalbi Ankara’nın Başkent Oluşunun 102. Yılı Kutlu Olsun
Cumhuriyet’in başkentinde, 13 Ekim ruhuyla kamu yararı için mimari mirasımızı korumaya devam ediyoruz
Başkent Ankara, Kurtuluş Savaşı’nda Millî Mücadele’nin yönetim merkezi ve en önemli üslerinden biri hâline gelmiştir. Coğrafi olarak ülkenin ortasında yer alması, demiryollarıyla cephelere ve illere ulaşım kolaylığı sağlaması, ayrıca düşman işgalinden uzak güvenli bir bölge olması nedeniyle, Kurtuluş Savaşı’nın stratejik merkezi olarak seçilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yapılan çalışmalar sonucunda, Cumhuriyet’in ilanından on altı gün önce, 13 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilen yasa önerisinin kabulüyle, yeni kurulacak devletin başkenti olmuştur.
Bu karar, ulusun bağımsızlık mücadelesinin mekânsal bir simgesini oluşturmuştur. Devletin idari, siyasi ve toplumsal merkezi belirlenirken, çağdaşlaşma ve planlı kentleşme anlayışının temelleri de atılmıştır. Ankara, çağdaşlaşma ideallerinin somutlaştığı bir Cumhuriyet kentidir.

Modernleşmenin mekânsal laboratuvarı olarak planlı kentleşmenin öncüsü haline gelen Başkent Ankara’nın, Cumhuriyet dönemi mimari mirasının korunması, çağdaş kent kimliğimizin sürdürülebilmesi için vazgeçilmezdir. Erken Cumhuriyet döneminde inşa edilen kamu binaları, okullar, meydanlar ve anıtsal yapılar, Türkiye’nin modernleşme yolculuğunun canlı tanıkları ve mekânsal hafızamızdır. Bu yapılar, geçmişin değerlerini koruyarak geleceğe yön verme sorumluluğumuzu hatırlatmaktadır.
Son yıllarda, bu tarihî mirasın korunması gerekliliği yerine, rant odaklı projelerin ve kısa vadeli ekonomik çıkarların ön plana çıktığı süreçler, Ankara’nın özgün kimliğini tehdit etmektedir. Cumhuriyet döneminin kamu yapıları, meydanları ve kamusal alanları, kentsel belleğin birer taşıyıcısı olmasının yanı sıra, toplumun ortak kullanım hakkını temsil etmektedir. Bu alanların, planlama ilkeleri gözetilmeksizin dönüştürülmesi, kamu yararına aykırı uygulamalara zemin hazırlamaktadır.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, kamu yararını esas alan, bilimsel, katılımcı ve şeffaf bir planlama anlayışının yeniden hâkim kılınması için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Başkentimizin mimari ve kültürel değerleri, geçmişin emaneti, geleceğin sorumluluğudur. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, bilimsel, katılımcı ve şeffaf planlama ilkelerinden ödün verilmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Kamu yararını esas alan, kentin tarihsel ve kültürel değerlerini yaşatan her türlü çalışmaya destek vermeye devam ederken, rant odaklı politikaların karşısında olacağımızı bir kez daha yineliyoruz.
Bu anlamlı günde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını ve Cumhuriyetimizi kuran tüm kahramanları saygı, minnet ve özlemle anıyoruz.
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, 13 Ekim ruhunu yaşatmaya ve Ankara’nın mirasını korumaya kararlılıkla devam edeceğiz.
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi 48. Dönem Yönetim Kurulu