Detaylı Arama.

“Dayanıklılık İçin Tasarım: Afetlere, eşitsizliklere karşı kamu yararını gözeten mimarlık”

Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından 2025 Dünya Mimarlık Günü teması “Design for Strength” / “Dayanıklılık İçin Tasarım” olarak belirlenmiştir.

Bu tema, yalnızca yapılı çevrenin değil, aynı zamanda toplumsal adaletin, afetlere hazırlığın, iklim krizine karşı direncin ve kültürel sürdürülebilirliğin de birer tasarım meselesi olduğunu hatırlatmaktadır.

Türkiye, aktif fay hatları üzerinde bulunan bir deprem ülkesidir. 6 Şubat 2023’te yaşadığımız yıkıcı depremler, “Deprem öldürmez, bina öldürür” gerçeğini bir kez daha çok acı bir şekilde gözler önüne sermiştir. Yine Bolu Kartalkaya yangını bina tasarımının ne kadar hayati önem taşıdığını ortaya koymuştur.  Karadeniz’deki illerimizde dere yataklarına yapılan yapılaşmalar nedeniyle çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.

Bütünlüklü olmayan, bilim ve tekniği dışlayan politikalar nedeniyle depremler, seller, yangınlar ülkemizde ne yazık ki büyük afetlere dönüşmüştür.

Uluslararası Mimarlar Birliği’nin 2025 için belirlediği tema “Dayanıklılık İçin Tasarım”, tam da bu gerçekle örtüşmektedir. Deprem, sel, yangın gibi afetlere karşı güçlü bir yapı stoğu kadar, bilimsel, planlı ve kamusal yararı gözeten bir mimarlık yaklaşımı da hayati önem taşımaktadır.

Dayanıklılık, sadece teknik bir mesele değil; sosyal adalet, erişilebilirlik ve yaşanabilir kentler inşa etme sorumluluğudur.

Mimarlık, yalnızca yapı üretimi değil; toplumsal yaşamın adalet, dayanışma ve kamusallık ilkeleriyle yeniden kurulmasıdır.

Afetlere karşı güvenli ve dirençli kentler için mimarlığın toplumsal rolünü yeniden hatırlıyor ve hatırlatıyoruz.

Bugün, Dünya Mimarlık Günü’nde kentlerin; rantın,  sömürünün ve kimliksizleşmenin mekanı  değil,  kültürel belleğin, hukukun ve emeğin mekânı olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.

Mimar: kent hukukunun savunucusudur,  toplumsal belleğin taşıyıcısıdır, emeğiyle geleceğin adil, erişilebilir ve yaşanabilir kentlerin tasarlayıcısıdır.

Mimarlığın etik bir duruş ve kamusal sorumluluk olarak varlığını sürdürmesi, hepimizin ortak görevidir.

Bizler, Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, dayanıklı kentlerin ancak kamusal yararı önceleyen, katılımcı, bilimsel ve etik tasarım ilkeleriyle mümkün olabileceğini savunuyoruz.

Bilimsel, planlı ve kamusal yararı gözeten bir mimarlığın yarınımızı şekillendirdiği, meslektaşlarımızın hak ettiği değeri bulduğu, mesleki kazanımlarımızın arttığı, kent belleğinin korunduğu bir gelecek ümidiyle bütün meslektaşlarımızın Dünya Mimarlık Günü’nü kutluyoruz

6 Ekim Dünya Mimarlık Günü kutlu olsun.

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi 48.Dönem Yönetim Kurulu